Bu mübarek Fil Suresi, Mekke'de nazil olmuş ve kıssasında Fil olayı anlatıldığı için bu sureye "Fil Suresi" ismi verilmiştir. Fil Suresi'nde toplam beş ayet vardır. Bu makalede, Allah'ın izni ve keremiyle, Fil Suresi tefsirini yazacağım. Bu çalışmada, İslam alimlerinin daha önce bu surenin tefsirini yaptıkları kaynaklardan istifade edilecektir. Fil Suresi'nin tefsiri şu şekildedir:
Fil Suresi MealiKuran-ı Kerim'in 105. suresi olan Fil Suresi'nin ayet meali şu şekildedir: Görmedin mi, Rabbin fil sahiplerine nasıl etti! Onların kurdukları tuzağı bozgunluk içinde kılmadı mı? Ve onların üzerine bölük bölük kuşlar gönderdi. Onlara o kuşlar siccilden katı, sert çamurlardan taşlar atıyordu. Artık onları yenilmiş ekin yaprağı gibi kıldı. Fil Olayının ÖzetiTefsir ve siyer kaynak kitaplarında Fil Olayı şu şekilde belirtilmiştir: Uzun zamandan beri Yemen'e hakim olan "Himyer" padişahları, sonradan zayıf düştükleri için Habeşliler Yemen'e gelerek bu diyarları zapt ettiler. Habeşlilerden "Ebrehe" isminde bir hükümdar, Yemen'in başkentinde bir kilise yaptırmış ve Kâbe-i Muazzama'yı ziyaret etmek isteyen insanları vazgeçirerek, kendi yaptırdığı kiliseye gelmelerini istiyordu. Bu amacı güderek bir ordu kurup, Mekke-i Mükerreme'ye doğru ordusuyla yürüdü. Bu arada, Ebrehe'nin büyük bir fili vardı ve bu fili ordunun en önünde yürütürdü. Bu fille gideceği her yerde zafer kazanacağını zannederdi. İşte bu fil ve belki başka sahip olduğu fillerle yanlarında olduğu halde, Mekke-i Mükerreme'ye doğru hareket etti. Mekke içerisine gireceği zaman, fil yere çöktü. Kabe tarafına gitmek isteyen Ebrehe ve ordusu, fili kaldırıp Kâbe-i Muazzama tarafına yürütemiyorlardı. Diğer taraflara ise koşarak gitmek istiyordu. İşte tam bu sırada; adına Ebabil denilen birçok kuş, semadan aşağı doğru çıktılar, ağız ve ayaklarında bulunan küçük taşları Ebrehe'nin askerleri üzerine attılar. Birçok asker bu taşların etkisi ile yaralanıp öldü, bazılarında ise çiçek hastalığı ve kabarcıklar meydana geldi. Geri kalan askerler ise Yemen'e doğru geri kaçıp gittiler. Ebrehe de kaçanlarla birlikte hasta bir halde Sana'ya gitti ve orada telef oldu. |
Fil Suresi'ni okuduğumda, o dönemde Kabe'ye yönelen zulmü ve Allah'ın kudretini bir kez daha düşündüm. Ebrehe'nin ordusunun, o güçlü fil ile Mekke'ye yürüyüşü ve sonunda yaşadığı felaketi anlatan bu sure, gerçekten ilahi bir güçle karşılaşmanın ne demek olduğunu gözler önüne seriyor. O zalimlerin, Allah'a karşı çıkmalarının bedelini nasıl ağır ödediğini düşündüm. Kuşların attığı taşlar, sanki onların kibir ve zulümlerini yerle bir etmek için gönderilmiş gibiydi. Mekke'nin ve Kabe'nin korunmasının, sadece bir fiziksel müdahale değil, aynı zamanda bir manevi koruma ile gerçekleştiği hissi uyandırıyor. Bu olayın, tarih boyunca inançlı insanların daima güçsüz görünen tarafların yanında durduğuna dair bir ders verdiğini düşünüyorum. Sizce de bu olay, inancın ve teslimiyetin ne kadar önemli olduğunu göstermiyor mu?
Cevap yazSevgili Ümame,
Fil Suresi'nde anlatılanlar gerçekten de derin bir anlam taşımaktadır. O dönemdeki zulmü ve Allah'ın kudretini hatırlamak, bizlere inancın ve güvenin ne denli önemli olduğunu göstermektedir. Ebrehe'nin ordusunun Mekke'ye yürüyüşü, güçlü gibi görünen zalimlerin bile ilahi bir güç karşısında ne denli aciz kalabileceklerini gözler önüne seriyor.
Manevi Koruma
Bu olayda Mekke'nin ve Kabe'nin korunması, sadece fiziksel bir müdahale değil, aynı zamanda manevi bir korumanın da olduğunu düşündürüyor. Allah'ın, zulme karşı duruş sergileyenlerin yanında olduğunu ve inananların daima desteklendiğini görmek, bizler için büyük bir teselli kaynağıdır.
İnanç ve Teslimiyet
İnancın gücü burada belirgin bir şekilde ortaya çıkıyor. Zalimlerin kibirleri ve zulümleri karşısında, inananların sabrı ve teslimiyeti, her zaman bir zafer ile sonuçlanıyor. Bu olay, bizlere inancın ve teslimiyetin önemini bir kez daha hatırlatıyor. Kısacası, bu sure, her dönemde zalimlere karşı dimdik duranların ve inançlarını koruyanların, Allah'ın yardımıyla nasıl korunduğunun bir göstergesidir.
Bu derin düşünceleriniz için teşekkür ederim.